Dikiş Atılmadan Göz Altı Torbalarından Kurtulmak Mümkün mü?

Bugün sizlere dikişsiz alt göz kapağı ameliyatından bahsetmek istiyorum. Normalde alt göz kapaklarında iç, orta ve dış kısmında olmak üzere üç adet yağ paketi dediğimiz adeta airbag görevi gören yağ paketlerimiz bulunmaktadır. Vücudumuzun en önemli organlarından biri olan gözlerimizi darbelere karşı koruyan bu yağ paketleri zamanla deforme olamaya başlar ve bir süre sonra adeta bizim için estetik bir probleme dönüşür.

 

Gençlik yıllarımızda bu yağ paketleri belirgin değildir. Yaşlandıkça veya bazen kalıtsal olarak gençlik yıllarımızda dahi yağ paketlerimizi saran bağ dokusu ve ciltte gevşemeler ve elastikiyet kaybı meydana gelebilir. Bazen bu elastikiyet kaybı o kadar fazlalaşır ki göz kapağının normal anatomisini dahi bozabilir. Zamanla yerçekimi kuvveti etkisiyle yağ paketleri kapaklar üzerinde ağırlık oluşturur ve alt göz kapaklarını aşağı doğru çektirir. Tüm bunların sonucunda kapağın kapanma fonksiyonu zayıflar ve bozulmaya başlar. Sulanma, sık sık kızarıklık, göz kuruluğu gibi sorunlara neden olabilir. Tabi bu işin fonksiyonel kısmı. Diğer taraftan estetik olarak yağ paketlerinin öne ve aşağı doğru pörtlemesi kapak üzerinde birden fazla çukurlaşma, seviye farkı ve renk değişimi görüntüsüne sebep olur. Bu da bizim daha yaşlı görünmemize neden olur.

 

Minimal invazif girişimle yağ dokularından kurtulmak

Alt göz kapağının iç tarafından, yağ paketlerinin olduğu hizadan küçük insizyonlar yapılarak yağ paketlerine kolayca ulaşılabilir. Bu işlem ile öne doğru pörtlemiş yağ paketleri uygun miktarda alınabilir veya yerleri değiştirilerek alt göz kapağına şekil verilebilir. İşlemi alt göz kapağının iç tarafındaki çukurluktan, yani forniks dediğimiz yerden yapıyoruz. Kesi yerleri 3-4 mm gibi oldukça küçük olduğundan ameliyattan sonra dikiş atmamıza gerek kalmamaktadır. Ameliyat lokal anestezi ile kolayca yapılabilmektedir. Ameliyat süresi yaklaşık 30 dakikadır.

 

Peki bu işlemin avantajları nelerdir?

  • Dışardan hiçbir izin olmaması
  • Dikişsiz olması
  • Ameliyat sonrası şişlik ve morarmanın az olması
  • İnsizyonların küçük olması nedeniyle alt göz kapağı anatomisine zarar vermemesi
  • Ameliyat sonrası alt göz kapağının olası aşağı doğru çekilmesinin olmaması
  • Ameliyattan sonra kapağın kapanmama probleminin olmaması gibi birçok avantajları bulunmaktadır.

 

Ameliyat sonrası iyileşme nasıl?

Adı üzerinde minimal girişim olduğu için iyileşme süresi oldukça hızlıdır.  Gözün iç tarafında bir miktar kızarıklık, ameliyat sonrası ilk günlerde gözde yabancı cisim hissi gibi şikayetler görülebilir. Yaklaşık bir hafta on gün içerisinde tüm şikayetler geçer ve kapak normal halini alır.

 

Ameliyat riskli midir?

Ben hastalarıma her zaman şunu derim. Hayatta risksiz hiçbir şey yoktur. Yapılan her ameliyatın veya işlemin muhakkak riski bulunmaktadır. Ancak bu işlem özelinde konuşursak deneyimli bir göz hekimi tarafından yapılırsa risk neredeyse sıfıra yakındır. Çünkü göz hekimleri göz kapaklarına sadece estetik bir obje gözüyle bakmazlar. Alt göz kapaklarımızın gözü koruma anlamında oldukça önemli görevleri bulunmaktadır. Yine anatomik olarak önemli fonksiyonları olan yapılar bulunmaktadır. Alt göz kapağına yönelik yapılan işlemlerde bunları göz önünde bulundurmak oldukça önemli ve görevlerimizin başında gelmelidir.

 

Ameliyattan sonra bir daha tekrar eder mi?

Alt göz kapağı torbaları için en kesin çözüm bu işlemdir ve tekrar olmasını beklemiyoruz. Ancak yaşlandıkça cildimizde gevşemeler devam edeceği için cilt sarkmaları gelişmesi gayet normaldir.

Doç. Dr. S. Yekta Şendül

Randevu talebi ya da bilgi almak için telefon numaramızdan veya iletişim formumuzdan bize ulaşabilirsiniz.